Aylin Nazlıaka'dan Ahmet Özer'e Ziyaret: "Esenyurt Halkının Haklarına ve Oylarına Sahip Çıkmaya Devam Edeceğiz"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, görevden alınan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'i Silivri Cezaevi’nde ziyaret etti. Ziyaret sonrası açıklama yapan Nazlıaka, şunları söyledi:
"Az önce 76 gündür tutsak edilmeye çalışılan Esenyurt Belediye Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Özer'i ziyaret ettim. Kendisinin tüm demokrasi aşıklarına selamı var. Tüm dostlarına selam yolluyor. 'Meydanlara selam, direnişe devam' diyor. Ve biz de bugün 75 gündür yapmakta olduğumuz gibi yine Demokrasi Meydanı’na geçeceğiz. Ve 76'ncı günde de belediye başkanlarımızla, parti meclis üyelerimiz, milletvekillerimiz, örgütümüz ve kanaat önderleri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle birlikte bir kez daha Esenyurt halkının haklarına ve oylarına sahip çıkmaya devam edeceğiz ve Ahmet Başkan için adalet talebimizi yükselteceğiz.
AKP iktidarı 3 şeyi yok edeceğiz diyerek gelmişti. Yoksulluk, yasaklar ve yolsuzluk. 3 şey de zirve yaptı. Yanına yeni Y’ler eklediler. Yüzsüzlük, yobazlık, yalan gibi. Şimdi 3 şey zirve yapmışken yanına bir de 3 Z eklediler. Zam, zulüm, zindan. İşte Ahmet Başkanımızı tutsak etmeye çalışan bu zihniyet; çamur at izi kalsın mantığıyla, bu sabah da Beşiktaş Belediye Başkanımızı gözaltına aldı. Üstelik aynı şekilde dosyaya gizlilik kararı konulmasına rağmen dosyadaki bazı bilgiler yandaş medya tarafından servis edilerek adeta bir algı operasyonu yürütülmeye çalışılıyor. Bir itibar suikastı yapılmaya çalışılıyor. Masumiyet karinesi yok sayılmaya çalışılıyor.
Evet, bizim gündemimizde açlık var, yoksulluk var, yoksunluk var. Ve bununla mücadele etmekte üzerine düşeni yapan belediyelerimiz ve belediye başkanlarımız adeta cezalandırılmaya çalışılıyor. Bu yoksulluğun gerçek sebebi olan, bu ekonomik krizi yaratan iktidar ise bizim belediye başkanlarımızı tutsak etmeye çalışarak halka hizmet etmemizi önlemeye çalışıyor. Ama buradan onlara sesleniyoruz. Biz buna alışmayacağız. Çünkü hukuk da en az ekmek kadar ihtiyaç duyduğumuz bir şeydir, bizim için nefes almak gibidir. Oksijensiz bir ortamda nasıl nefes alamazsak, hukuksuz bir ülkede de yaşayamayız. İşte o yüzden bir an önce üstünlerin hukuku yerine, hukukun üstünlüğünün olduğu günleri kuracağız. Ve asla ve asla bu hukuk tanımazlığa alışmayacağız. Masumiyet karinesini yok saymalarına alışmayacağız. Hukukun buharlaşmasına alışmayacağız. Mücadeleye devam, meydanlara selam."
