TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Gamze Taşçıer

haberalmedya - Gamze Taşçıer haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gamze Taşçıer haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Gamze Taşcıer: Bu Ülkede İktidar İçin Makbul Vatandaş, Maktul Olan Vatandaştır Haber

Gamze Taşcıer: Bu Ülkede İktidar İçin Makbul Vatandaş, Maktul Olan Vatandaştır

Cumhuriyet Halk Partisi Emek Büroları Koordinatörü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, Bolu Kartalkaya’da meydana gelen yangın faciasının ana sorumlusunun kamu denetimini ortadan kaldıran AKP iktidarı olduğunu ifade ederek, “Gelişmiş ülkelerde 100.000 kişiye 10’dan fazla iş müfettişi düşerken, ülkemizde bu sayı yalnızca 5. Türkiye’de 2 milyondan fazla işyerinde 16 milyondan fazla sigortalı çalışan olduğunu düşündüğümüzde 917 iş müfettişiyle etkin bir kamu denetimi yapmak mümkün değil. Tek adam rejiminde itibarsızlaştırılan kamu denetimi nedeniyle iş kazaları seri cinayetlere dönüştü” değerlendirmesinde bulundu. Yazılı bir açıklama yapan Taşcıer şunları ifade etti: DENETİM SİSTEMİNİ PARAMPARÇA ETTİLER “AKP iktidarı, kamu denetim mekanizmasını adeta çökertmiş ve çalışamaz hale getirmiştir. Denetim sisteminin etkinliği yalnızca bir idari mesele değil, doğrudan halk sağlığının temel taşıdır. Ancak AKP iktidarı, kamu yararını hiçe sayarak denetim mekanizmalarını zayıflatmış, parçalı bir yapıyı dayatmıştır. İş müfettişi, SGK müfettişi ve SGK denetmeni gibi bölünmüş bir denetim sistemiyle etkinlikten söz etmek mümkün değildir. Bu yapının değişmesi ve tek bir çatı altında toplanması gerekiyor. Ancak AKP, uluslararası normları da göz ardı ediyor. Sorumsuzluk bu iktidarda bir norm haline geldi. Bugün, etkin bir denetim sistemi yerine, halkın yaşam hakkını riske atan bir sistemsizlikle karşı karşıyayız.” İŞ KAZASI DEĞİL SERİ CİNAYET “22 yılda 24 facia yaşandı. Bingöl’de, Maraş’ta, Hatay’da depremleri gördük. Pamukova’da, Çorlu’da, Ankara’da tren kazalarına şahit olduk. Patlamalar yaşandı. Soma’da, Ermenek’te, Amasra’da, İliç’te maden cinayetleri işlendi. 54 bin 780 kişi öldü. Bir kamu görevlisi bile sorumluluk almadı! Ölen öldüğü ile kaldı. Bu ülkede iktidar için makbul vatandaş, maktul olan vatandaştır.” ÇALIŞAN ARTIYOR, DENETLEYEN AZALIYOR “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verileri ortada. 2018’de iş müfettişi sayısı 1.097’ydi, 2023’te bu sayı 917’ye düştü. Türkiye’de iş gücü artarken, çalışma hayatını denetlemesi gereken müfettiş sayısı yüzde 20 azaldı. Başka bir ifadeyle bir iş müfettişi 2.376 iş yerini ve bu iş yerlerinde çalışan 17.891 kişiyi denetlemekle yükümlü. Böyle bir sistem sağlıklı olabilir mi?” DENETİM ETKİSİZ “Gelişmiş ülkelerde 100.000 kişiye düşen iş müfettişi sayısı 10’un üstündedir. Türkiye’de ise 100.000 işçiye sadece 5 müfettiş düşüyor ve bu rakam, işçi sağlığı ve güvenliği açısından büyük bir ihmali gözler önüne seriyor. Bu kadar kritik bir alanda müfettiş sayısının yetersiz bırakılması, maalesef iktidarın çalışan sağlığını, güvenlik hakkını ne kadar önemsiz gördüğünün açık bir göstergesidir. İş kazalarının ve ölümlerin önlenmesi için etkin denetimler şartken, AKP iktidarı bu konuda gerekli adımları atmak bir yana, denetim mekanizmasının içini boşaltıyor. Dünyanın birçok ülkesinde daha fazla müfettişle bu sorun çözülürken, bizdeki yetersizlik, sadece çalışanların değil hizmetten yararlanan yurttaşların da hayatını riske atmaya devam ediyor. Çalışanlarımızın canı, istatistiklere sığdırılacak kadar değersiz değildir! İktidarın bu ihmalkâr tavrı ancak işçi sağlığı ve güvenliği politikasında radikal bir dönüşümle çözülebilir.” BİR İŞ MÜFETTİŞİNE 7 YIL “Bir iş müfettişinin 50 kişinin çalıştığı bir iş yerinde etkin bir denetim yapabilmesi için günde 10 saat ayırdığını düşünelim. 2.376 iş yerini etkin bir biçimde denetleyebilmek için 1.901 iş gününe yani 380 haftaya yani yaklaşık 7,3 yıla ihtiyacı var. Başka bir deyişle bir senede yapması gereken iş ancak 7 yılda bitebiliyor. Gerçekçi olmayan, insan hayatını öncelemeyen, sorumluluğu yasak savarcasına üzerinden atan bir yapı var. AKP iktidarının kurguladığı denetim sistemi yalnızca kağıt üstendedir. Evrak üzerinde kalan denetim süreci yalnızca bir ihmal değil, bilerek ve isteyerek halkın yaşam hakkının tehlikeye atılmasıdır. Kartalkaya’daki otel yangınında 79 yurttaşımızı kaybettik. Bu bile isteye gerçekleşen bir katliamdır. Denetimsizlik felaketinin en acı tablosudur. Hiçbir Bakanlık sorumluluk almıyor, çünkü sistem çökmüş durumda. Eğer denetim mekanizmaları güçlü olsaydı, bu facianın önüne geçilebilirdi. AKP’nin politikaları yüzünden, denetim yapması gereken kurumlar işlevsiz hale getirilmiş ve halkın güvenliği göz ardı edilmiştir. MİLYONLAR ÖLÜYOR, ÇÖZÜM HEP “SABIR” “Türkiye, denetimsizliğin ve ihmalin bedelini insan hayatıyla ödüyor. Yüzlerce aile yasa boğulmuşken Erdoğan “sabır” öğütlüyor. Bu yaklaşım, devletin asli görevlerinden biri olan yurttaşlarının güvenliğini sağlama sorumluluğunu unutturmaya çalışmaktır. Halkın güvenliğini sağlamayan, denetim mekanizmalarını çökerten bir yönetimin “sabır” çağrısı yapması vicdani değildir. Görüyoruz ki, iktidar halktan özür dilemek ve hesap vermek yerine her faciadan sonra olduğu gibi yine dini ve manevi söylemleri kullanarak sorumluluktan kaçmayı tercih ediyor. “Sabrın sonu selamettir” demek, denetim görevini yerine getirmediğiniz, ihmallerin önünü açtığınız bir ortamda acılı ailelere “Bu da geçer” demekle eşdeğerdir. Oysa bu acılar geçmez. Halkımızın ihtiyacı olan sabır değil; adalet, güvenlik ve devletin yurttaşına sahip çıkacağına dair güvendir.” ÇÖZÜM ETKİN DENETİMDE “Bu katliamların önüne geçmek için kamu yararı öncelenmelidir. Denetim mekanizması tek bir çatı altında toplanmalı ve etkin bir yerinde denetim modeli benimsenmelidir. Şu anda parçalı bir denetim yapısı var; iş müfettişi ayrı, SGK müfettişi ayrı, SGK denetmeni ayrı. Bu yapıyı birleştirmek ve grup başkanlıklarını il bazında yapılandırarak denetim kapasitesini artırmak zorundayız. Ayrıca, bağımsız denetimin önündeki engeller kaldırılmalı ve denetim faaliyetlerine siyasi müdahaleler son bulmalıdır. Kamu denetim sistemi, kamu yönetiminin kilit taşıdır. Bu taşı yerinden oynatırsanız, vatandaşların yaşam hakkını da yok edersiniz. Biz, halkın yaşam hakkını savunmayı ve denetim sistemini yeniden inşa etmeyi görev biliyoruz.”

Gamze Taşcıer’den Bolu Kartalkaya’da Gerçekleşen Otel Yangını ile İlgili Açıklama: “Toplu Cinayet İşlendi” Haber

Gamze Taşcıer’den Bolu Kartalkaya’da Gerçekleşen Otel Yangını ile İlgili Açıklama: “Toplu Cinayet İşlendi”

Yazılı bir açıklama yapan Taşcıer şunları ifade etti: AKP DENETİMSİZLİĞİ NORMALLEŞTİRDİ “Ülkemizde son yıllarda felaket boyutunda kazalar kamu denetiminin yetersizliğinin nelere yol açabileceğini acı tecrübelerle göstermiştir. Yaşanan büyük yıkım ve can kayıpları kamu denetim sistemindeki aksaklıkların dolaylı sonucudur. Kamu denetim sistemi, kamu yönetimi sisteminin kilit taşıdır. Oysa AKP iktidarı, kamu denetim mekanizmasının içini boşaltmış ve sistemi etkisizleştirerek, çalışamaz hale getirilmiştir. Ne yazık ki, ortadan kaldırılan yalnızca kamu denetim sistemi değil, halkın yaşam hakkıdır.” GÖZ GÖRE TOPLU BİR CİNAYET İŞLENDİ “Öncelikle turizm tesislerinin “az tehlikeli işyeri” sınıfına alınması, denetimlerin gevşetilmesine ve bu tür facialara davetiye çıkarmasına neden olmaktadır. Bolu’daki söz konusu otel, 1960’lı yıllarda inşa edilmiş ve daha sonra büyütülmüştür. Bu süreçte yangın güvenliğiyle ilgili güncel mevzuata uygunluk sağlanmamış, en temel ihtiyaç olan yangın merdivenin mevzuata uygun olmadığı görmezden gelinmiştir. Ancak bu ihmaller zinciri, yalnızca otel sahiplerinin sorumluluğu değildir. Süreç Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na kadar uzanan ihmaller zincirinin yakıcı sonucudur. Bolu yangını bu bakımdan göz göre göre işlenen toplu cinayettir.” ÖLÜMLERDEN BAKANLIK SORUMLUDUR “Söz konusu otelde iki yıldır gerekli denetimi yapmadığı ifade edilen, açık eksiklikleri tespit etmeyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu ölümlerde başlıca sorumlulardan biridir. İSG mevzuatına göre, yangın merdiveni bir zorunluluktur, hayati bir önlemdir. Her işyerinde yangın anında insanların güvenli bir şekilde tahliye edilmesini sağlayacak bir sistemin olması şarttır. Bu otelde yangın merdiveninin mevzuata uygun olmadığı açıkça ortadayken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu durumu nasıl görmezden gelmiştir? Faciayla ilgili dört başmüfettiş görevlendirildiğini açıklayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı öncelikle bu otelde Bakanlığı tarafından son denetimin ne zaman yapıldığını açıklaması gerekmektedir. Yangın merdiveni ve söndürme sistemleri kadar açık bir eksiklik nasıl ve neden fark edilmemiştir? Bakanlık, bu ihmaliyle ölen vatandaşlarımızın sorumluluğunu taşımaktadır. BAKAN’IN CEVAP VERMESİ GEREKEN SORULAR Bakanlık, yalnızca bir düzenleyici otorite değil, aynı zamanda bu tür ihmalleri önlemekle yükümlü bir mercidir. Yangın merdiveni olmadan faaliyet gösteren bir otel, açıkça bir ölüm tuzağıdır. Bu ihmali denetlemeyen, Bakanlık yetkilileri yaşanan ölümlerden en az otel işletmesi kadar sorumludur. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan öncelikle, otellerdeki yangın risklerini nasıl göz ardı edebildiğini açıklamak zorundadır. 1) Yangın merdiveni olmayan bir otel, turizm tesisi unvanını nasıl kazanmıştır? 2) Bakanlık, yangın merdiveni ve yangın söndürme sistemlerindeki eksikliğini neden kontrol etmemiştir? 3) Bu kadar açık bir ihmal karşısında, denetim mekanizmasını neden devreye sokmamıştır? 4) Yangından önce, Haziran 2024’te personelin yangın eğitimi aldığı belirtilmektedir. Ancak bu eğitimlerin yalnızca kâğıt üzerinde tamamlandığı anlaşılmaktadır. Eğitim olmayan yerde koordinasyon da olmaz, tahliye de gerçekleşmez. Bakanlık bu eğitimlerin gerçekliğini nasıl denetlemiştir? Denetlediyse, neden hiçbir eksik tespit edilmemiştir? BU İHMALLERDEN KİMSE KAÇAMAZ Bu facia, bir istifa nedeni değilse, bir Bakanın istifa etmesi için başka ne olması gerekiyor? Mevzuat eksikliklerinin giderilmesinden ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesinden sorumlu olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, işlenen cinayetin sorumluluğunu almalı ve derhal görevinden istifa etmelidir. Çok sayıda masum insanın hayatına mal olan bu katliam, yalnızca bir otel yangını değil, AKP’nin inşa ettiği liyakatsizlik, denetimsizlik ve kayırmacılık üzerine kurulan ahlaksız ve vicdansız sistemin çöktüğünün açık bir göstergesidir.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.