TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Halktv

haberalmedya - Halktv haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Halktv haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Silivri’de bir gazeteci ekranda bin direniş! İşte Halk TV'nin Öyküsü Haber

Silivri’de bir gazeteci ekranda bin direniş! İşte Halk TV'nin Öyküsü

Önce haberler engellenmeye çalışıldı. Sonra mimikler, ardından espriler. Her biri ceza konusu yapıldı. Yayınlar devam ettikçe tehditler başladı. Kanal hedef gösterildi. Kimi zaman gelen konuklar saldırıya uğradı, kiminde çalışanlar gözaltına alınıp tutuklandı. Halk TV'ye şimdi yeni bir ceza var. Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş Silivri'de, hapishanede. 10 KİŞİDEN MİLYONLARA ULAŞTI Yayın hayatına 2005'te bir apartman dairesinde başlayan Halk TV'nin 10 kişilik ekibi, küçük de bir stüdyosu vardı. Zamanla stüdyolar genişledi, ekip büyüdü. Ülkedeki iklim değişti, zaman değişti. Çalışma şartları, koşullar değişti. Değişmeyen tek şey gazetecilik ilkeleriydi. Burası hep sesini duyurmak isteyenlerin sesi oldu. Cezalar da böyle başladı. TERÖR MİMİKLE ÖVÜLDÜ DENİLDİ Aralık 2022, terör mimikle övüldü denildi. Ayşenur Arslan'ın uzun yıllar sunduğu Medya Mahallesi programı durduruldu. Üzerine bir de idari para cezası kesildi. Hep üst sınırdan. Eylül 2024'te Halk TV'ye bir garip ceza daha geldi. Spiker Sinem Fıstıkoğlu, MHP lideri Bahçeli'nin sözlerine gülümsedi diye jet hızıyla kanala para cezası verildi. Cezalar milyonları aştı, yayınlarsa kaldığı yerden devam etti. SESİ OLMAYANLARIN SESİ: HALK TV Katledilen kadınlar, bir sabah evinden çıkıp dönemeyenler, kayıplarını arayanlar, kesilen ağaçlar, çalışırken ölen madenciler, inşaat işçileri, adliye koridorlarında adalet arayanlar, Halk TV sesi duyulmayanların sesi olurken, tehditler de arttı. Halk TV programcıları Ankara'da sokak ortasında öldürülen Sinan Ateş cinayetini takip ettiği için hedef gösterildi, fişleme listelerine konuldu. 2021 yazında ülke tarihin en büyük yangınına tanıklık ediyordu. 177 bin hektar ormanlık alan küle dönerken, Halk TV Marmaris'te canlı yayında saldırıya uğradı. BEŞ GAZETECİ GÖZALTINA ALINDI Yayın kaldığı yerden yine devam etti. Yıllar içinde yeni suçlar bulundu. Tehditlere, cezalara yeni gerekçeler. Son iki günde Halk TV çalışanı 5 gazeteci bilirkişi soruşturması gerekçe gösterilerek ifadeye götürüldü. Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş tutuklandı. Şimdi Silivri'de cezaevinde. Yayın ise hep olduğu gibi devam ediyor. Buket Güler: İşte Halk TV'nin başından geçenlerin anlatıldığı bu haber. Haberin hikayesi, haberin kendisi kadar önemli aslında. Dün arkadaşımız, Hilal de sosyal medyada paylaşmıştı. "Bizi herhalde 5 kişi falan sanıyorlar." hani alındığında da herkes iş bitecek, ve burada haber yapılmayacak sanıyorlar diye, öyle değil. Burası çok kalabalık Suat Toktaş'ın tedrisatından geçen, onun gazeteciliğinin ne demek olduğunu bilen, onu dinleyen, , onun ekibinde olan herkes hiç soru sormadan bu kapının içerisinden girip bize destek oldu oluyor. Az önce izlediğiniz haberi şu anda bu, televizyon kanalında çalışmayan ama daha önce bizimle birlikte çalışmış olan bir arkadaşımız yazdı. Bir gazeteci arkadaşımız yazdı. Açtı kapıyı geldi dedi ki: "Ben bugün buradayım, ve bunu bu haberi ben yazıyorum." dedi. Sormadı bile. Bu bu o kadar büyük bir şey ki bunu,, diğer,, basın yayın kuruluşlarında çalışanlar bilirler, gazeteciler bilirler. Öyle kolay, değildir. Arkadaşımızın adı Melike Ceyhan. Suat ağabey eğer bizi izliyorsa bunu duyduğu için de çok mutlu olacaktır

Suat Toktaş'ın tutulduğu Silivri'de yasak çemberi: Kaymakamlık yayınları durdurdu Haber

Suat Toktaş'ın tutulduğu Silivri'de yasak çemberi: Kaymakamlık yayınları durdurdu

Ekrem İmamoğlu'nun deşifre ettiği bilirkişiye söz hakkı tanınan görüşmesinin yayınlanması ile başlayan soruşturma sonucunda tutuklama kararı çıkarılan Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş Silivri'de tutuluyor. Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ'ın da tutulduğu ceza evinde valilik kararıyla 1 kilometrelik alanda eylem yasağı sürerken kaymakamlıktan da yasak kararı geldi. SUAT TOKTAŞ'IN TUTULDUĞU SİLİVRİ'DE YASAK ÇEMBERİ Silivri Cezaevi'nden yayınlarına devam eden Gamze Altunay, hem Silivri'deki son durumu hem de kapsamı genişleyen yasak çemberini açıkladı. Altunay şunları aktardı: Neden bu 1 kilometre uzakta olduğumuzu anlatayım. Çünkü geçtiğimiz hafta Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ tutuklandı. Onun için de biz buraya geldik Silivri Cezaevi'ne ve o gün burada nöbet başlamıştı. Özdağ'ın tutuklanmasının ardından parti üyeleri burada Silivri Cezaevi önüne çadır kurarak nöbete başlamışlardı. İstanbul Valiliği nöbetin 5. gününde cezaevi önünde kurulan çadırın kaldırılarak bulunduğu konumdan 1 kilometre uzağa taşınmasını istedi. O çadırlar tamamen kaldırıldı. Zafer Partililer 1 kilometre uzakta bekleyişlerini sürdürüyorlar şu anda. KAYMAKAMLIK YAYINLARI DURDURDU Silivri Kaymakamlığı da bir karar verdi; 'kampüsün 1 kilometre yakınından sonraki alan içinde her türlü yayın, basın açıklaması, baskılı tişörtle gezmek dahil eylem, bir ay süreyle yasaklandı' diye. Şu anda çevredeki hem polislerin bekleyişi hem de barikatlarla yolun kapatıldığı görülüyor. Biz orada da yayın vermek istedik. Saba ancak daha aşağı noktaya doğru gönderildik. O yüzden şu an Silivri Cezaevi'nde her zaman yayın verdiğimiz o noktada cezaevinin önünde değil cezaevinden 1 kilometre uzakta veriyoruz bu yayını. TOKTAŞ'IN EŞİ VE KIZI HALA GÖRÜŞEMEDİ Yine de burada nöbetimizi sürdürüyoruz. İçeriden alabildiğimiz kadarıyla da bilgi almaya devam ediyoruz. Saat 11'e doğru yola çıkmıştı Suat Toktaş'ın eşi ve kızı. Onu görmek için buraya gelmişlerdi. Dün de Çağlayan Adliyesi'ndeydiler onlar. Çağlayan Adliyesi'nde tutuklama kararının çıkmasının ardından bir söz verilmişti. 5 dakika da olsa görmelerini görüşmelerine izin verilecekti. Barış Pehlivan'da söylemişti ancak o görüşmenin yapılmasına izin verilmedi.

Özgür Özel'den Barış Pehlivan'ın gözaltına alınmasına tepki Haber

Özgür Özel'den Barış Pehlivan'ın gözaltına alınmasına tepki

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun adını verdiği bilirkişiye cevap hakkı tanıdığı telefon görüşmesi nedeniyle gazeteci Barış Pehlivan ve Halk TV Sorumlu Müdürü Serhan Asker gözaltına alındı. Serhan Asker Ankara'da Barış Pehlivan ise İstanbul'da gözaltına alındı. Gözaltıların ardından CHP Genel Başkanı Özgül Özel Halk TV canlı yayınına bağlanarak açıklamalarda bulundu. Özgür Özel şunları söyledi: "Bütün Halk TV ailesine geçmiş olsun demek istiyorum. Çok üzüldük ve yakından takip ediyoruz süreci. Fevkalade bir yanlışın içindeler yine. Bugün grup toplantımızda çizdiğimiz Türkiye tablosundan farklı bir şey değil. Her iki Barış kardeşimin de cezaevi günlerine tanıklık etmiş birisi olarak bir haberi doğrulatmak için en kadar çaba sarf ettiklerini. Bir haberi yazdıklarında altına isimlerini koymak için meslek ahlaki açısından ne kadar titiz olduklarını bilen birisiyim. Halk TV'den arandığını bilen ismi, cismi belli birisi ile yapılan bir görüşme, bir anda gündeme bomba gibi düşmüş olan birisinin görüşülmesi sesinin duyulması, sorulara cevap verilmesi kadar... Yoksa kişi diyebilir ki ben bu sorulara cevap vermek istemiyorum, görüşmek istemiyorum. Sonradan gözaltına alınmaları fevkalade rahatsız edici, basın özgürlüğü açısından kabul edilemez bir süre. Hukukçu arkadaşları görevlendirdik. Ama daha kötü bir sürece evrilmemesi için en yakından takip edeceğiz biz de. Daha önce de söyledik, geçen hafta İstanbul'daki partinin tüm seçilmişleriyle yaptığımız görüşmelerin sonucunda, bir miting değil ama içinde mitinglerin de olacağı eylem değil ama içinde eylemlerin de olacağı, güçlü bir süreci tarif etmek üzere bir araya geldik. Bir yandan da sandıklara hazırlayacağımız, sandık eğitimlerini vereceğimiz, propaganda malzemelerini hızla hazır hale getireceğimiz, dahası hükümet programını yazacağımız 2025 yılında sandığı bu milletin önüne getirmek için her şeyi yapacağımız bir süreçteyiz. "GÜCÜ BİRBİRİMİZDEN ALABİLİRİZ" Tabi burada sandığı milletin önüne getirmeyenlere, diyecek bir sözümüz, bizim de atacağımız adımlar var. Onlar sandıktan ne kadar kaçarlar bilmiyoruz, biz bir genel seçim istiyoruz ama seçmenin genelinin de oy kullanacağı ve milletin sandıkta son sözünü söylemeden önce bir kez daha son sözünü söyleyeceği ve bu meşruiyetin iktidar tarafından tamamen tartışmalı olan bu meşruiyet alanının bir kez daha millet eliyle gözler önüne serileceği bir süreci de planlamak durumundayız. Ya bu sandığı milletin önüne getirecekler ya da CHP bu milletin önüne bir sandık getirecek ve diyecek ki sözünü sen söyle. Benim halkımıza bir sözüm var. 47 yıl bu parti birinci parti olamamış bir kere seçmene of dememişim ben ve biz. Hep kusuru kendimde aramış partisinde aramış, seçmene öf demenin yanlış olduğunu düşünmüşüm. Seçmene umut olmak için ne yapıyorsunuz demiştiniz, Mayıs ayının başından beri atanmayan öğretmenlerle başladı, ne fıstık üreticisi kaldı, ne çay kaldı, ne pamuk ne zeytin kaldı, ne Çukurova'sı kaldı. Hem üreticiler hem emekliler, asgari ücretliler için meydan meydan mitingler organize ediyoruz. Ama insanların artık sel olup bu sokaklara akması lazım, onlar bizi sindirmeye çalışıyorlar, oysa ki biz gücü birbirimizden alabiliriz. Sayın Bahçeli, çıkmış diyor ki: Efendim 15 Temmuz'da ders almadıysanız dersinizi veririz. 15 temmuz da Ülkücüler sokağa çıkmayacaktır.. aman haa.. Ordu dediğin altına devletin tankını almış, Fetöcü o gece karşında, onlarla çatışmayacağız diyor. Orduyu ele geçiren Fetöcülere karşı sokağa çıkma cesaretini gösteremeyen birisi çıkmış şimdi sokağa çıkanları tehdit ediyor. BU TATLI SU KURNAZLARINA MEYDANI BOŞ BIRAKMASIN MİLLET Gezide solcu, Atatürkçü, devrimci, kürt gençlerin cesaretine öykünen, gece vakti meydanda görünmeyip öğlen çıkıp 'biz de varız hükümet istifa' diyen parti çıkmış şimdi geziyi kriminalize ediyor. Bu tatlı su kurnazlarına meydanı boş bırakmasın millet, bunlar cürümleri kadar yer yakarlar. Kendi gençlik kolları başkanının cenazesini sokağın ortasında bir başına bırakmış, bir taziye verememişler. Bu cinayete kurban giden kişinin daha önce kimler tarafından tehdit edildiğini bütün camia biliyor. Bir twit atmaya korkulan bir süreçten bahsediyoruz. Her tarafları tehdit olsa mafya olsa ne olur. Nerden güç alırlarsa alsınlar. Milletimizi ayağa kalkmaya, bu kerameti kendinden menkul tatlı su kabadayılarına karşı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu partinin ve o partinin neferlerinin cesaretini göstermeye ayağa kalkmaya birlikte olmaya devam ediyorum. Biz ayakta olursak dimdik olursak asla ve asla kazanamayacaklar. Onlar zoru görünce kaçanlardır, onlar asla ve asla gerçek anlamda bir cesareti gösteremeyenlerdir. Kendisi yerine Akın Gürlek'in, kendisi yerine polisin gücüyle bu milletin karşısına dikilenlerin karşısına, Gazi Mustafa Kemal'in ve kurucu kadrolarının cesaretiyle dikilmek zorundayız. Bu gün yeni bir gündür. Bugün söyledim başlıyoruz. Bundan sonra korkanlar, bu korkanlar tarafından yönetilecek. Cesurlar, Atatürk'ün partisinin ortaya koyacağı yeni bir iktidar tarafından yönetilecek. Yoksulluğu, köleliği, sömürüyü bitirmenin de bu kerameti kendinden menkul kurnazların saltanatını bitirmenin de yolu kendine güvenmek bir olmaktır. Çağırıldığı meydana koşmaktır, erken seçim için üzerine düşen her sorumluluğu yerine getirmektir. Biz bunu başarmak için azimliyiz. Tüm milletimizden de aynı azim ve kararlılığı beklemekteyiz." MÜSAVAT DERVİŞOĞLU'NDAN DESTEK Müsavat Dervişoğlu'da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Dervişoğlu paylaşımında şu ifadeleri kullandı: “Durmak yok, yola devam” dediniz ya , sakın ama sakın durmayın! Siyasetçileri tehdit edip, güç yetirebildiklerinizi hapse tıkın! Sanatçı ve aydınları baskılayıp, ses çıkaramaz hale getirin! Gazetecileri gözaltına alarak susturup, görevlerini yapmalarını engelleyin! Siyasi rakiplerinize soruşturma açtırıp, yargıyı da kullanarak siyasetten yasaklayın! Bu fakir milleti aç bırakıp, kaybettikleri özgürlüklerin farkına varmalarını engelleyin! Durmayın ve devam edin! Dünya döndüğü müddetçe zaman değişecek, devran da dönecektir! Ve asla unutmayın ki; Gün gelecek, hesap vereceksiniz!"

Murat Ağırel: Haykırıyorum bir adım geri adım atmayız Haber

Murat Ağırel: Haykırıyorum bir adım geri adım atmayız

Halk TV gazetecilik yaptığı için iktidarın gözaltı kıskacına girdi. Gazeteci Barış Pehlivan, İstanbul Büyükşehir Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu iddialarda bulunduğu Bilirkişi S.B'ye söz hakkı tanıdı. Pehlivan röportaj yapması nedeniyle Halk TV binasının önünde gözaltına alındı. Pehlivan'ın ardından Neden Sonuç programını sunan Seda Selek ve Halk TV Haber Müdürü Serhan Asker gözaltına alındı. Halk TV'de Şule Aydın'ın sunduğu Kayda Geçsin programına Gazeteci Murat Ağırel, gözaltı dalgasına hodri meydan dedi. Ağırel gazeteciliğin susturulamayacağını tek bir milim geri atmayacağını ifade etti. Ağırel şunları ifade etti: "BİZ BUNLARLA GERİ ADIM ATMAYIZ Gazetecilik suç değildir. Biz bunlarla ilgili asla geri adım atmayız. Ama toplumun basın özgürlüğüne yönelik açık bir saldırı olduğunu görmüyor mu insanlar? Bu sadece gazetecilere yönelik bir saldırı değil, toplumun düşünce ve ifade özgürlüğünün yok edilmeye çalışıldığı bir dönemden geçiyoruz. "BAHİS BARONLARINA SESSİZ KALAN YARGIMIZ GAZETECİLERİ İÇİN HIZLA HAREKET ETTİ" Dolayısıyla bu baskı sadece türlü bahanelerle oluşturulmuş her an için açık kullanılabilen bir sisteme döndü. Haber yaptığın anda haberin içerisindeki özne ya da nesne bir şekilde senin haberinin önüne geçip bu kişinin, haksız suçlamalarla karşı karşıya kalıyorsun ve yolsuzluğa, hırsızlığa, uyuşturucu satıcılarına, bahis baronlarına sessiz kalan muhteşem yargımız gazeteciler ya da ifade hürriyetini savunan insanlar olduğu zaman inanılmaz derecede hızlı hareket ediyor. 24 saat dolmadan. İnanılmaz hızlı hareket ediyor. Ha bu ne olur? Bizi etkiler mi? Bak ben daha önce 2020'de cezaevine girerken bir kere daha haykırmıştım. "EY TÜRK MİLLET SUSMAYIN" Yine haykırıyorum. Sakın ha sakın, ey Türk milleti, susmayın. Korkmayın ve alışmayın. Biz bir adım geri atmayız. "HODRİ MEYDAN" Hodri meydan! Biz gazetecilik yapmaya devam edeceğiz. Sizin kirli çamaşırlarınızın hepsini bu stüdyolarda sermeye devam edeceğiz Stüdyodan mı alırsınız? Gazetede yazarız. Gazeteden mi alırsınız? Sokakta haykırırız. Sokaktan mı alırsınız? Dumanda yazarız ama yine insanlara anlatırız. Türk milletinin alın teriyle oluşturulmuş kamu kaynaklarının nereye nasıl harcandığının peşine düşeriz. Anlatırız. Vazgeçmeyiz bundan. Ne göz altından korkuyoruz ne cezaevinden. Tecrübe etmediğimiz yerlerde değil. Kumpas döneminde de alındık, sonrasında da alındık. "BİR MİLİM GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ" Gazetecilik yapmaya devam edeceğiz biz. Bir milim geri oynamadan. Daha da kararlılıkla, daha da cesaretle. Toplumun hiçbir bireyinin susmaması, korkmaması gerekiyor. Evet, canınızı sıkmaya çalışıyorlar. Gerçekten şunu söyleyeyim. Hiç korkmayın.

İsmail Saymaz soruşturmadaki çelişkilere dikkat çekti: Bilirkişi ile konuşmak neden suç olsun? Haber

İsmail Saymaz soruşturmadaki çelişkilere dikkat çekti: Bilirkişi ile konuşmak neden suç olsun?

Bugün akşam saatlerinde Halk TV programcısı Barış Pehlivan, sunucu Seda Selek ve Halk TV Sorumlu Müdürü Serhan Asker, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alındı. Başsavcılık, 3 gazetecinin "Halk TV yayınında bilirkişi ile yapılan telefon görüşmesinin izinsiz olarak kayda alıp yayınladığı, bilirkişinin ismini hedef gösterilecek şekilde açıklanarak yargılamanın seyrini etkilemeye yönelik sözler sarf edildiği" gerekçesiyle Türk Ceza Kanununun, "Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması ve Bilirkişiyi Etkilemeye Teşebbüs" suçundan gözaltına alındığını duyurdu. İSMAİL SAYMAZ SORUŞTURMADAKİ ÇELİŞKİLERİ AÇIKLADI Halktv.com.tr yazarı İsmail Saymaz, Halk TV'nin 3 gazetecisinin gözaltına alınmasıyla ilgili flaş açıklamada bulundu. Dün geceki kaygısının, sabaha yine bir gözaltıyla uyanma olduğunu belirten Saymaz, 'Bu pazartesi de 'Kimi alacaklar?' sorusunu birbirimize sormaya başlamıştık" dedi. "ELİNDE İTALYA OTURUMU OLDUĞU HALDE KAÇMADI" Barış Pehlivan ile bir anısını da değinen Saymaz, "Ben Barış’a, birkaç yıl önce süreç kesinleştiğinde, cezaevinden yeni çıktığı bir dönemde (o zaman da MİT meselesinden ötürü tutuklanmıştı), 'Barış, istersen sen git' demiştim. Çünkü Barış aynı zamanda Avrupa’da oturumu olan bir insandı. 'Ben yapamam' dedi. 'Gazeteciliği oradan da yapabilirsin' dedim. 'Ben gazetecilik yapmak istiyorum. Sen niye gitmiyorsan, ben de o yüzden gitmiyorum' dedi. Elinde İtalya oturumu olduğu halde kaçmıyor, Türkiye’den ayrılmayı düşünmüyor. Çünkü bu memleketi, onun hakkında gözaltı işlemi verenlerden az değil, en az onlar kadar seviyor. En az onlar kadar ülkeye bağlı. diye konuştu. Saymaz, konuşmasının devamında şunları söyledi: "İFADEYE ÇAĞRILABİLECEK GİDEBİLECEK BİR GAZETECİ GÖZALTINA ALINIYOR" "İfadeye çağrılabilecek, savcılık telefon açtığında gidebilecek bir gazeteci, tam programına başlamak üzereyken gözaltına alınıyor. Bundan ne anlamalıyız? Bu ülkeden bir an olsun gitmeyi düşünmemiş bir gazeteci… Barış, gerçekten bir suç işlediği için mi gözaltına alındı? Yaptığı bir gazetecilik faaliyeti. Fakat siz Barış’ı yayından önce gözaltına alarak, onu şimdi aramızdan alarak aslında sadece Barış’a değil, Barış üzerinden burada bulunanlara, bilhassa bu programı yapanlara; iktidarın istediği gibi yazmayı ve çizmeyi reddedenlere; Türkiye’de, asıl gerçek iktidarın göstermek istediğinden bambaşka olduğunu ve bunu ısrarla anlatmak isteyenlere; onların gazetecilik yaptığı mecralara dönük bir eylemde bulunuyorsunuz. Bu hem eleştirel gazetecilere hem de onların içinde bulunduğu Halk TV gibi yayın organlarına dönük bir eylemdir. "NEDEN BİLİRKİŞİ CEVAP HAKKINI KULLANINCA BU SUÇ OLSUN?" Zaten bilirkişi kendi ismiyle aradı. Barış Pehlivan’ı bilirkişi zaten tanıyor, çalıştığı yeri de biliyor. Zaten karşısında Barış’ın olduğunu, bir gazetecinin kendisini aradığını bilerek cevap veriyor. 'Çarpıtıyorsunuz' diyor. İmamoğlu için onun yalan söylediğini söylüyor, soruların hepsine cevap veriyor. Burada başka bir niyet olsaydı, beyefendinin cevaplarına müdahale edilirdi. Beyefendinin vermiş olduğu olumsuz cevaplar Halk TV’de yayınlanıyor. O konuşmaya müdahale edilmemiş, önüne arkasına ekleme yapılarak bağlamından koparılmamış; ne anlattıysa o yayımlanmış. Kaldı ki, beyefendi bugün Yeni Şafak gazetesine verdiği demeçte de aynı şeyi söylemiş. Neden bilirkişi ile konuşulmasın? Neden bilirkişi cevap hakkını kullanınca bu suç olsun? Eğer bilirkişi, kamuoyunda tartışma yaratacak ve siyasi sonuçları olacak raporlara imza atıyorsa, bunlar tartışılır."

Barış Pehlivan bu boş koltukta gerçekleri anlatacaktı! "Barış yine gelecek bu masaya oturacak" Haber

Barış Pehlivan bu boş koltukta gerçekleri anlatacaktı! "Barış yine gelecek bu masaya oturacak"

Halk TV gözaltı operasyonları karşı karşıya. Gazeteci Barış Pehlivan, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun iddialarda bulunduğu Bilirkişi S.B'ye söz hakkı tanıdı. Pehlivan, röportaj yapması nedeniyle gözaltına alındı. Pehlivan'dan bir saat sonra Halk TV Haber Müdürü Serhan Asker ve Neden Sonuç programı sunucusu Seda Selek gözaltına alındı. Halk, gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki göstermek için Halk TV binasının önüne geldi. Siyasetçilerden sanatçılara kadar yurttaşların tüm kesimi de sosyal medyada gazetecilik susturulamaz diyerek tepkilerini gösterdi. PEHLİVAN'IN KOLTUĞU BOŞ KALDI Gazeteci Barış Pehlivan da bugün gözaltına alınmasaydı Halk TV'de Şule Aydın'ın sunduğu Kayda Geçsin programında gerçekleri anlatacak. Pehlivan toplum tüm düşmanlarına karşı gazetecilik yapacaktı. Pehlivan'ın koltuğu bugün boş kaldı. Pehlivan'ın koltuğuna oturup gerçekleri anlatmaya devam etmesi beklenirken Şule Aydın boş koltuğu gösterip şunları ifade etti: "BARIŞ BU KOLTUĞA YİNE GELECEK""Kayda Geçsin'de bugün, , bu masada dört kişi, , Türkiye'nin gündemini anlatacaktık size, her hafta olduğu gibi. Ama bu koltuk boş kaldı.Barış Pehlivan o koltukta olacaktı. Dosyalarını hazırdı. Yine yolsuzlukları anlatacaktı. Ama bu akşam anlatamadı. Bu akşam anlatamaması demek, anlatamayacağı anlamına gelmez. Bu Barış yine gelecek bu masada, yine anlatacak. "

İmamoğlu'nun 'Turpun büyüğü' dediği bilirkişi Halk TV'ye konuştu Haber

İmamoğlu'nun 'Turpun büyüğü' dediği bilirkişi Halk TV'ye konuştu

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) ve Türkyie Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Saraçhane'de "Turpun Büyüğü" başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi. İmamoğlu, S.B'nın olmayan dosya üzerinden rapor düzenlediğini iddia etti. İmamoğlu, "Bir soru daha sorayım. İstanbul'un bu çok ünlü bilir kişisi S.B. Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi'nde sahte bilir kişi raporu yazmak iddiasıyla yargılandığı bir dava oldu mu?" ifadelerini de kullandı. Halk TV Programcısı Barış Pehlivan da S.B'ye ulaştı. S.B., hakkındaki iddiaları reddetti. Gazeteci Pehlivan'ın S.B. ile röportajı şöyle: -Sizin bu bilirkişi olarak düzenli olarak CHP aleyhine davalarda görev yapmanızı nasıl karşılıyorsunuz? Hayır. Yalan konuşuyorsunuz. Yalan konuşuyorsunuz genel olarak. Çünkü ben sadece CHP davalarında değil beni kimse bağlamaz.AK Parti 2010'da AK Parti davalarında yaptım. Belediyelere MHP'nin de yaptım. Bu olay asla seçilmiş kişi değilim.Hatırlamıyorum ve kusura bakmayın. Halk TV televizyonunda ağırlayabilir miyiz acaba? Hayır. Kusura bakmayın. Benim işim yoğun. Sizi gazeteci olarak arıyorum görüşmek için nerede yaşıyorsunuz? İstanbul'dayım. Benim huyumdur. Çok eskiden beri basınla muhatap olmadım Sayın Başsavcı ile Çerkezköy'den tanışıklığınız var mı? Hayır. Hiçbir şeyle yok. Hiçbir iş yaptığım savcılarla asla bir istişarem olmaz dosya alırken. Peki siz normalde muhasebe görevlisiniz değil mi efendim? Yani muhasebe kökenli Memuriyet hayatımdan fonksiyonlu da yaptım. İhalelere katıldım. Muhasebecilik yaptım. Ben çok eski olduğum için 70 yılından beri de ticari hayatının içinde bulundum. Muhasebecilikte yaptım Siz peki Ekrem İmamoğlu'nun açıklamasına istinaden siz mi suç duyurusunda bulundunuz? Soruya yanıt verilmeden telefon kapatıldı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.