Mahkemeye çıkan horozlar, güzellik için saç yolan kadınlar
Krallıkların hüküm sürdüğü Orta Çağ savaşlar ve vebayla birlikte dünya tarihinin en karanlık dönemlerinden biri olarak anılsa da aslında içinde çok daha ilginç detaylar barındırıyor. Öyle ki bu dönemde hayvanlar bile mahkemelerde yargılandı, insanlar birbirinden tuhaf işkencelere maruz kaldı, moda olarak kabul edilen değişik alışkanlıklar edinildi. İşte her detayıyla hayrete düşürecek 5 Orta Çağ gerçeği.
Tam tamına 10 yüzyıl süren Orta Çağ oldukça ilginç adetlere ve geleneklere ev sahipliği yaptı. Kulağa efsane gibi gelen cadı mahkemeleriyle, akıl almaz işkenceleriyle, dehşete düşüren deneyleriyle, enterasan moda akımlarıyla ve veba salgınıyla anılan Orta Çağ aslında tüm bunların ötesinde farklı bir dünyaya sahipti. Bu dünyanın içerisinde moda için saç baş yolmaktan hayvan mahkemelerine kadar her şey mevcut. İşte Orta Çağ'ın gerçek yüzünü ortaya koyan, tarihi belgelerde de yer almış birbirinden enteresan tuhaf davranış ve alışkanlıklar.
UZUN AYAKKABILAR STATÜ GÖSTERGESİYDİ
Günümüzde olduğu gibi Orta Çağ'da da insanlar moda trendlerini yakından takip ediyordu. Ancak o dönemde kadınların güzellik standartları günümüzdekinden oldukça farklıydı. Öyle ki kadınlar o dönemde yuvarlak ve pürüzsüz bir yüz elde etmeyi umarak kaşlarını, kirpiklerini hatta saç çizgilerini yoluyorlardı. Elbette moda trendlerini takip eden sadece kadınlar da değildi, erkekler de bu konuda oldukça iddialıydı. Erkek ayakkabılarının uzun şekilde tasarlanması bunun en belirgin örneğiydi. Orta Çağ'da bir erkeğin ayakkabısının uzunluğu sosyal statüsünü yansıtan bir özellikti. Hatta bazı erkekler bu uzunluğu en üst seviyeye taşımak için balina kemiğini bile ayakkabılarına eklettirdi.
Orta Çağ'da hayat zordu ancak bu zorluğa yalnızca insanlar katlanmıyordu. Tıpkı sahipleri gibi hayvanlar da işledikleri suçun cezasını çekebiliyordu. Böceklerden büyükbaş hayvanlara kadar tüm canlılar yasayı ihlal ettikleri şüphesi üzerine mahkemeye çıkarılıyordu. Domuz, horoz gibi hayvanlar yaptıkları eylemlerden dolayı yargılanıp idam edilebiliyordu. Hayvan mahkemelerinin en 'azılı' suçluları insanların vücutlarını kemirmekten çocuk yemeye kadar birçok şeyle suçlanan ve hüküm giyen domuzlardı. Mahkemeye çıkarılan domuzların çoğu suçlu bulunuyor, sonrasında ise asılarak veya kazığa bağlanıp yakılarak idam ediliyordu.
Orta Çağ’da sanığın bir hayvan olduğu en az 85 mahkeme kaydı bulunuyor. 1474’de görülen bir davanın mahkeme kayıtlarına göre yumurtlayan bir horoz doğaya aykırı davranıştan suçlu bulunmuştu. Ayrıca Orta Çağ'da sert bir üslupla kaleme alınmış bazı mektuplarda ciddi şekilde tehdit edilen farelerin de yuva yaptıkları binaları terk etmeleri isteniyordu. Yine çok ilginç bir şekilde 1596’da Marsilya’da görülen davanın sanığı ise bir yunustu.
SUÇLULAR FİLLER TARAFINDAN EZİLDİ
Orta Çağ'da suç işlediğinden şüphelenilenler tüyler ürpertici çeşitli işkence yöntemlerine maruz kalıyordu. İşkence etmenin sayısız yolunun bulunduğu bu dönemde en kötü yöntemlerden biri de fare işkencesiydi. Kurbanın karnına demirden bir kafes yerleştirildikten sonra içeri bir fare bırakılır ve sonrasında kafes ısıtılırdı. Kaçacak yer bulamayan fare de en sonunda işkence gören kişinin karnını deşip doğrudan bağırsaklarına girerdi. Suçluların karşı karşıya kaldığı korkunç sonlardan biri de filler tarafından ezilmekti. Özellikle Hindistan'da vergi kaçıranlar devasa hayvanlar tarafından ezilerek öldürülüyordu. Kan donduran infaz yöntemleri arasında asılmak da vardı.
Buna göre suçluların her tarafı hareket ettirmeyeceği şekilde bağlanıp ağaca asılırdı. Günlerce bu şekilde asılı kalanlar ise açlıktan ölürdü. Ölenlerin cesetleri de başkalarına ibret olması için olduğu gibi bırakılarak sergilenirdi. Orta Çağ'da bir kişinin suçlu olduğunu kanıtlamak için oldukça ilginç yöntemler kullanıldı. Örneğin bir cinayet suçunu kanıtlamak için şüpheli olan kişi kurbanla aynı odaya bırakılıyordu. Bu esnada cesette kanama olursa bu, o kişinin suçlu olduğuna dair bir işaret olarak kabul ediliyordu.
Bu hafta sizlere Berfin Koradan son çıkan ‘’ Biz seninle bir bakış aşk’ tık adlı şiir kitabımı öneriyorum . Saygımla.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Harun Hüsam KURT
En tuhaf Orta Çağ gerçekleri: 1
Mahkemeye çıkan horozlar, güzellik için saç yolan kadınlar
Krallıkların hüküm sürdüğü Orta Çağ savaşlar ve vebayla birlikte dünya tarihinin en karanlık dönemlerinden biri olarak anılsa da aslında içinde çok daha ilginç detaylar barındırıyor. Öyle ki bu dönemde hayvanlar bile mahkemelerde yargılandı, insanlar birbirinden tuhaf işkencelere maruz kaldı, moda olarak kabul edilen değişik alışkanlıklar edinildi. İşte her detayıyla hayrete düşürecek 5 Orta Çağ gerçeği.
Tam tamına 10 yüzyıl süren Orta Çağ oldukça ilginç adetlere ve geleneklere ev sahipliği yaptı. Kulağa efsane gibi gelen cadı mahkemeleriyle, akıl almaz işkenceleriyle, dehşete düşüren deneyleriyle, enterasan moda akımlarıyla ve veba salgınıyla anılan Orta Çağ aslında tüm bunların ötesinde farklı bir dünyaya sahipti. Bu dünyanın içerisinde moda için saç baş yolmaktan hayvan mahkemelerine kadar her şey mevcut. İşte Orta Çağ'ın gerçek yüzünü ortaya koyan, tarihi belgelerde de yer almış birbirinden enteresan tuhaf davranış ve alışkanlıklar.
UZUN AYAKKABILAR STATÜ GÖSTERGESİYDİ
Günümüzde olduğu gibi Orta Çağ'da da insanlar moda trendlerini yakından takip ediyordu. Ancak o dönemde kadınların güzellik standartları günümüzdekinden oldukça farklıydı. Öyle ki kadınlar o dönemde yuvarlak ve pürüzsüz bir yüz elde etmeyi umarak kaşlarını, kirpiklerini hatta saç çizgilerini yoluyorlardı. Elbette moda trendlerini takip eden sadece kadınlar da değildi, erkekler de bu konuda oldukça iddialıydı. Erkek ayakkabılarının uzun şekilde tasarlanması bunun en belirgin örneğiydi. Orta Çağ'da bir erkeğin ayakkabısının uzunluğu sosyal statüsünü yansıtan bir özellikti. Hatta bazı erkekler bu uzunluğu en üst seviyeye taşımak için balina kemiğini bile ayakkabılarına eklettirdi.
DOMUZLAR İDAM EDİLİYOR, HOROZLAR SUÇLU BULUNUYORDU
Orta Çağ'da hayat zordu ancak bu zorluğa yalnızca insanlar katlanmıyordu. Tıpkı sahipleri gibi hayvanlar da işledikleri suçun cezasını çekebiliyordu. Böceklerden büyükbaş hayvanlara kadar tüm canlılar yasayı ihlal ettikleri şüphesi üzerine mahkemeye çıkarılıyordu. Domuz, horoz gibi hayvanlar yaptıkları eylemlerden dolayı yargılanıp idam edilebiliyordu. Hayvan mahkemelerinin en 'azılı' suçluları insanların vücutlarını kemirmekten çocuk yemeye kadar birçok şeyle suçlanan ve hüküm giyen domuzlardı. Mahkemeye çıkarılan domuzların çoğu suçlu bulunuyor, sonrasında ise asılarak veya kazığa bağlanıp yakılarak idam ediliyordu.
Orta Çağ’da sanığın bir hayvan olduğu en az 85 mahkeme kaydı bulunuyor. 1474’de görülen bir davanın mahkeme kayıtlarına göre yumurtlayan bir horoz doğaya aykırı davranıştan suçlu bulunmuştu. Ayrıca Orta Çağ'da sert bir üslupla kaleme alınmış bazı mektuplarda ciddi şekilde tehdit edilen farelerin de yuva yaptıkları binaları terk etmeleri isteniyordu. Yine çok ilginç bir şekilde 1596’da Marsilya’da görülen davanın sanığı ise bir yunustu.
SUÇLULAR FİLLER TARAFINDAN EZİLDİ
Orta Çağ'da suç işlediğinden şüphelenilenler tüyler ürpertici çeşitli işkence yöntemlerine maruz kalıyordu. İşkence etmenin sayısız yolunun bulunduğu bu dönemde en kötü yöntemlerden biri de fare işkencesiydi. Kurbanın karnına demirden bir kafes yerleştirildikten sonra içeri bir fare bırakılır ve sonrasında kafes ısıtılırdı. Kaçacak yer bulamayan fare de en sonunda işkence gören kişinin karnını deşip doğrudan bağırsaklarına girerdi. Suçluların karşı karşıya kaldığı korkunç sonlardan biri de filler tarafından ezilmekti. Özellikle Hindistan'da vergi kaçıranlar devasa hayvanlar tarafından ezilerek öldürülüyordu. Kan donduran infaz yöntemleri arasında asılmak da vardı.
Buna göre suçluların her tarafı hareket ettirmeyeceği şekilde bağlanıp ağaca asılırdı. Günlerce bu şekilde asılı kalanlar ise açlıktan ölürdü. Ölenlerin cesetleri de başkalarına ibret olması için olduğu gibi bırakılarak sergilenirdi. Orta Çağ'da bir kişinin suçlu olduğunu kanıtlamak için oldukça ilginç yöntemler kullanıldı. Örneğin bir cinayet suçunu kanıtlamak için şüpheli olan kişi kurbanla aynı odaya bırakılıyordu. Bu esnada cesette kanama olursa bu, o kişinin suçlu olduğuna dair bir işaret olarak kabul ediliyordu.
Bu hafta sizlere Berfin Koradan son çıkan ‘’ Biz seninle bir bakış aşk’ tık adlı şiir kitabımı öneriyorum . Saygımla.