Nedir Bozkurt neyi ifade eder, neyi temsil eder önce ona bakalım sonra yorumumuzu yapalım.

Türk tarihinde Bozkurt bir semboldür, öyle MHP’nin veya her hangi bir partinin, bir grubun sembolü falanda değildir. Biz çöl takımından değiliz, steplerden gelen bir milletiz, o yüzden kurt bizim için mühim, manalı bir semboldür, destanları hikâyeleri vardır. Çok dirayetli ve dirençli bir yapıya sahiptir.

Milli mücadelede sembol olarak vardı, gamalı, haçlı Naziler ile benzerlik kurmak tamamen saçmalıktır ve sonradan üretilmiş bir sembolde değildir. 

Atatürk’te Bozkurt sembolünü benimsemiştir, resmi paramızın üzerine dahi basılmıştır.

Şimdi gelelim Avusturya maçı sonrası yaşananlara, futbolcumuz Merih Demiral iki eliyle maç bitiminde Bozkurt selamı verdi galibiyet sevinciyle de olsa yapmamalıydı çünkü Dünyada futbolu yöneten UEFA adındaki kuruluşun kılıcı çok keskin hele bunu yapan Türk olursa affı yok ve iki maç cezayı yapıştırdı savunma hakkı dahi vermeden.

Melih gibi tecrübeli bir oyuncu bu tip hatalar yapmamalı Hollanda maçında olsa sonuca etkisi olurdu, neyse bunlar geride kaldı çok genç bir milli takımımız var ileride bir çok başarılara imza atacaklardır, bu turnuvada Portekiz maçı dışında çok iyi mücadele ettiler gerçekten renk kattılar, Hollanda maçını kaybetmemeliydik çok iyi mücadele ettik  ama olmadı hepsini kutluyor alınlarından öpüyoruz.

K E S T E L- U 17- F U T B O L   T A K I M I M I Z

Konu futboldan açılmışken çok büyük bir başarı haberi de Kestel Belediye Spor U 17 futbol takımımızdan geldi, Bursa’da grup lideri olarak çıkıp Eskişehir grubunu da birincilikle tamamladıktan sonra benimde izlemeye gittiğim Düzce grubunda da birinci olarak çıkarak Türkiye’de ilk dört takım arasına girmeyi başardılar son olarak Kastamonu’da yapılan finallerde de Türkiye 3. Sü olarak gerçekten tarih yazdılar diyebiliriz.

 Başta teknik sorumlumuz Uğur Arıkan, yardımcıları, tabi ki futbolcularımızı,  Kestel sporumuza yıllardır büyük hizmetler vermiş alt yapı sorumlumuz İsmail Vurgun’u emeği geçen hepsini yürekten kutluyorum, gerçekten tarihe geçtiniz.

KATİL ESED’DEN  SAYIN ESED’E

Şimdi biraz gerilere gidelim Türk asıllı Alman gazeteci Deniz Yüksel sanırım herkes hatırlıyordur Şansölye Merkel biraz dişini gösterdi hemen bıraktık, birde meşhur rahip Bronson vardı hani sn. Erdoğan’ın bu can bu bedende olduğu sürece kimse alamaz dediği casus için Trump biraz sopayı gösterdi bir gün sonra adam ABD’de oval ofisteydi, BAE 15 temmuz’un finansörü olarak suçlandı, ağır laflar söylendi aramızda her şey bitti derken bal börek olduk bir anda, Kaşıkçı cinayetinde Suudi prens Salman’ı katil diye nitelemişti ama ayni Salmanı Türkiye’de resmi törenle karşıladık.

Birde Sisi olayı var ki evlere şenlik bunu da katil olarak nitelendirdik hatta yerel seçimler vardı hatırlayın meydanlarda oylar SİSİ’ yemi Binali’yemi diye slogan haline getirmiştik, burada Sisi Tabi ki İmamoğlu olmuştu peki ne oldu önce şevkatle elini sıktık sonrada ayağına kadar gittik.

Şimdi en mühimi gündemde Esat olan Eset’e, asla ve kat’a görüşmem mümkün değil demişti, katil Eset denmişti, şimdide düşman değiliz her an görüşme olabilir diyor ve iki ülke ilişkilerini bozmak isteyen mikserler var diyor sn. Erdoğan, hadi hayırlısı Esat gelir mi yine biz mi gideriz bilememde umarım görüşürler de bu sığınmacılar ülkemizin başına beka sorunu olmadan giderler, inanın ileride çok ciddi sıkıntılar yaşanabilir o nedenle ne olursa olsun bu yakınlaşma çok önemli.

Dostlar böyle bir dış politika olmaz, ciddiyetten çok çok uzak, iç politikamız iyimi diyeceğiz de ondada faiz konusunda yine hatırlayın Nas varken sana, bana ne oluyor dememişmiydi 

Sonuç o faiz indirimleri nedeniyle ülke ne hale geldi sonuç şimdi % 50 nin üzerinde faizlere geri döndük , o açıklanan enflasyonu geçin TÜİK denen kurumun başındaki o oranları açıklayan yöneticiler vatandaşın cebine girmesi gereken paraya engel oluyor, kul hakkı yiyorlar umarım bu kişiler Müslüman olduklarını iddia etmiyorlardır, bu gün ülkedeki enflasyon % 110 un altında değildir.

ÜNİVERSİTELERE GİRİŞ  YASAK

Geçtiğimiz günlerde CHP M. Vekilleri Boğaziçi üniversitesine gittiler atanmış rektör tarafından içeri girmeleri engellendi, sn. atanmış rektör M. Vekillerinin iki tane asil görevi vardır yasama ve denetim, denetim görevi onlara tüm kamu kurumlarına girme hakkı veriyor ve onları içeri almayarak anayasal suç işliyorsun bu devran böyle gitmez gün gelir bu hukuksuzluğun hesabını sorarlar adama.

EMEKLİNİN  VAY HALİNE

3 Milyon emekli zam alamıyor çünkü kök maaşları 9 bin TL. nin altında yani 10 bin TL. ye devam, M. Şimşek insanlarımızla resmen alay ediyor asgari ücret bir çok ülkenin üzerinde imiş, sn. şimşek o 17 bin TL. ile lütfen bir ay yaşayabilir misin görelim eğer 3 gün yetsin çıkıp heykel önünde eşşek gibi anırırım, ayıptır, ülke sefalete sürükleniyor, TÜİK verileri ile insanımızın geleceği çalınıyor, sistemsel bir yoksullaştırma yapılıyor. Şimdi nemi olacak, konuyla ilgili bakanlar asla fark ödenmeyecek diyorlar ama sn. C.Başkanı çıkıp müjde verecek her zaman olduğu gibi yani Erdoğan bu farkı vermiş olacak bu kadar basit, böyle bir devlet yönetimi olur mu.

Elektriğe, akaryakıta, sigaraya, alkole, sebzeye, meyva ya aklınıza gelen her şeye zam geldi yine hem de ciddi zamlar daha enflasyon farkı ile alınacak yeni maaşlar cebimize girmeden, iyide bu enflasyon nasıl düşecek bilen var mı.

C. Başkanlığı sistemi resmen çökmüştür ve erken seçim kaçınılmaz hale gelmiştir.

Haftaya Sinan Ateş neden öldürüldü ve Mhp’de yaşanan inanılmaz olaylarla ilgili bir yazımız olacak.

Kalın sağlıcakla

Osman Fahri Ünal