Dün akşam Yıldırım Mesken Meydanında Artvin Çevre Platformu çağrısı ile gerçekleştirilen;
bazı siyasi parti temsilcilerinin, Chp'li vekillerin ve Yıldırım halkının katılımıyla günlerdir doğa katliamına uğrayan, talan edilen
Akbelen ormanlarının kesilmesini protesto etmek, ormanlarını, oksijenlerini, hayatlarını yitirmemek için direnen 
İkizköy halkına destek için basın açıklaması gerçekleştirildi.

Her zamanki gibi
Kolluk kuvvetlerinin sayısı epey fazlaydı. 
Katılımcıların son derece dar bir alana sıkıştırılmış olmasına rağmen gayet iyi bir 
Katılımın olduğu görüldü, sadece mahalle bazında bir çağrı gerçekleştildi zira. 
"Uludağ'da bizim, Akbelen'de bizim' 
Sloganları da dikkat çekiciydi 
Kısa bir süre önce uludağın milli park statüsünden çıkarılmasını hatırlatarak vurgu yapıldı. 
Aynı talan'a yakın da uludağın da maruz kalması ihtimali oldukça yüksek. 
Basın açıklaması olaysız bitti. 

Limak enerji günlerdir
Termik santral yapmak amacıyla Akbelen ormanın da ağaçları kesip, doğayı börtü, böceğin yaşam alanını talan ediyor. 
Ve Günlerdir ikizköy halkının tepkisi ve direnişi
Jandarmanın tüm sert müdahalelerıne rağmen kararlılıkla sürüyor.
Akbelen, çanakkale, cudi, antakya zeytinlikleri ve yurdumun onlarca ormanı, 
Doğası  rant için vahşice talan edilerek  yok  oluyor. 
Hiçbir akılcı vicdan buna tepkisiz kalıp,  umursamazca boyun eğemez. 
"Orman hayattır, yurttur, gelecekdir." 

Limak holding  gibi birkaç  zenginin daha'da  zenginleşmesi için ormanların  katledilmesine göz yumulamaz, elbette yummayacağız.
Akbelen'de direnen ikizköylülerin yaşlısı, genci, çocuğu, 95 lik nineleri, dedeleri tüm halk ve onlara desteğe giden, gazlanan, coplanan, direnen herkesi sol yanımla selamlıyorum.

Doğa ile ne zaman savaşılsa, kazanan daima doğa olmuştur bunun unutulmaması gerektiğini de hatırlatıyorum..